
2025 yılında vergi mevzuatındaki güncellemeler ve cezalarla ilgili merak edilenleri bu rehberde topladık. Yeniden değerleme oranları, maktu hadlerdeki değişiklikler ve yeni tebliğlerle birlikte vergi cezası hesaplama yöntemleri de güncellendi. Bu yazımızda, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezaları ve bunlara uygulanacak indirimler, uzlaşma hakları gibi konuları adım adım ele alacağız. Amacımız, vergi yükümlülüklerinizi yerine getirirken karşılaşabileceğiniz olası cezai durumları anlamanıza yardımcı olmak ve doğru hesaplamalarla süreci kolaylaştırmak.
Özet
2025 yılı için yeniden değerleme oranları ve buna bağlı olarak güncellenen vergi cezası hadleri hakkında bilgi edinin.
Vergi ziyaı cezası hesaplama yöntemlerini ve kayıt dışı faaliyetler ile sahte belge kullanımında uygulanacak cezaları öğrenin.
Özel usulsüzlük cezalarının nasıl hesaplandığını ve tespit sayısına göre değişen miktarlarını anlayın.
Vergi cezalarında indirim ve uzlaşma haklarınızı kullanarak ödeme yükümlülüğünüzü nasıl azaltabileceğinizi keşfedin.
Vergi cezalarında zamanaşımı sürelerini ve dava süreçlerini öğrenerek haklarınızı koruyun.
Vergi Cezası Hesaplama Rehberi: Temel Bilgiler
2025 yılında vergi cezalarıyla ilgili kafanızdaki soru işaretlerini gidermek için buradayız. Bu rehberde, vergi cezalarının temelini oluşturan bazı önemli kavramları ve güncellemeleri adım adım inceleyeceğiz. Unutmayın, doğru bilgi her zaman en iyi savunmadır.
Yeniden Değerleme Oranı ve Had Güncellemeleri
Her yıl olduğu gibi, 2025 yılı için de Vergi Usul Kanunu'nda yer alan bazı had ve tutarlar yeniden değerleme oranına göre güncellendi. Bu oran, enflasyon gibi ekonomik faktörler göz önünde bulundurularak belirleniyor ve vergi cezalarının miktarını doğrudan etkiliyor. Örneğin, 2023 yılı için uygulanan oran %58,46 olarak açıklanmış ve bu, 1 Ocak 2024'ten itibaren geçerli olacak tutarları belirlemişti. 2025 yılı için de benzer bir güncelleme yapıldığını ve bu güncellemelerin Resmi Gazete'de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile duyurulduğunu bilmekte fayda var. Bu güncellemeler, özellikle maktu cezalar ve bazı beyanname limitleri gibi konularda karşımıza çıkıyor.
Maktu Hadler ve Para Cezaları
Maktu hadler, belirli bir tutarı ifade eden ve vergi kanunlarında sabit olarak belirlenmiş rakamlardır. Para cezaları ise genellikle bu maktu hadler üzerinden veya ziyaa uğratılan vergi tutarının belirli bir katı olarak hesaplanır. Örneğin, Vergi Usul Kanunu'nun çeşitli maddelerinde belirtilen hadler, özel usulsüzlük cezalarının miktarını belirlemede kullanılır. Bu hadlerin her yıl yeniden değerleme oranına göre artırılması, cezaların reel değerini korumayı amaçlar. Bu nedenle, güncel hadleri takip etmek, olası bir ceza durumunda ne kadar bir meblağla karşılaşabileceğinizi öngörmeniz açısından önemlidir.
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri, kanun maddelerinin nasıl yorumlanacağı ve uygulanacağı konusunda açıklık getiren en önemli belgelerdir. Bu tebliğler, vergi idaresinin uygulamalarına ışık tutar ve mükelleflerin yükümlülüklerini daha net anlamalarına yardımcı olur. Özellikle vergi cezalarıyla ilgili hesaplama yöntemleri, indirim oranları ve zamanaşımı süreleri gibi konularda tebliğlerde detaylı açıklamalar bulunur. Bu nedenle, vergi cezalarıyla ilgili herhangi bir işlemle karşılaştığınızda, ilgili döneme ait güncel Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerini incelemeniz faydalı olacaktır. Bu tebliğler, vergi ziyaı, usulsüzlük gibi farklı ceza türlerinin ne zaman ve nasıl kesileceğine dair yol gösterir.
Vergi cezalarıyla ilgili temel bilgileri anlamak, olası hukuki süreçlerde size avantaj sağlayabilir. Güncel mevzuatı ve tebliğleri takip etmek, sürprizlerle karşılaşma riskinizi azaltır.
Vergi Ziyaı Cezası Hesaplama Yöntemleri
Vergi Ziyaı Cezası Oranları
Vergi ziyaı cezası, adından da anlaşılacağı gibi, devletin vergi kaybına uğraması durumunda kesilen bir yaptırımdır. Bu durum, mükellefin vergi ödevlerini tam veya zamanında yerine getirmemesi, eksik beyanda bulunması veya haksız yere vergi iadesi alması gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Temel kural olarak, ziyaa uğratılan verginin tam bir katı kadar ceza kesilir. Ancak işin içine kaçakçılık fiilleri girdiğinde bu oran değişir. Örneğin, sahte veya yanıltıcı belge kullanmak, çift defter tutmak gibi eylemlerle vergi kaybına yol açıldığında ceza üç katına çıkabilir. Hatta bazı ağırlaştırıcı durumlarda bu oran daha da yükselebilir. Bu ceza, vergi borcundan ayrı olarak tahsil edilebilir bir nitelik taşır.
Temel Oran: Ziyaa uğratılan verginin 1 katı.
Kaçakçılık Fiilleriyle Birlikte: Ziyaa uğratılan verginin 3 katı.
Ağırlaştırıcı Haller: Kaçakçılıkla birleşen durumlarda oran daha da artabilir.
Bu oranlar, vergi kaybının boyutunu ve fiilin niteliğini belirler. Unutmamak gerekir ki, bu cezalara ek olarak, verginin vadesinden tahsil anına kadar geçen süre için gecikme zammı da uygulanır. Bu oran, her ay için %4,5 olarak belirlenmiştir ve Cumhurbaşkanı Kararı ile güncellenmektedir.
Vergi ziyaı, sadece bir hesap hatası değil, aynı zamanda vergiye karşı bir ihmal veya kasıt eylemi olarak da görülebilir. Bu nedenle, mükelleflerin vergi mevzuatına hakim olması ve işlemlerini dikkatle yürütmesi büyük önem taşır.
Kayıt Dışı Faaliyetlerde Cezai İşlemler
Kayıt dışı faaliyetler, vergi sisteminin temelini sarsan ciddi bir sorundur. Bu tür faaliyetler, vergi ziyaı cezalarının yanı sıra başka yaptırımları da beraberinde getirir. Defter tutmama, belge ibraz etmeme veya vergi idaresinden malumat saklama gibi eylemler, doğrudan kayıt dışılığa işaret eder. Bu durumlar tespit edildiğinde, mükellef hakkında hem vergi ziyaı cezası kesilir hem de özel usulsüzlük cezaları uygulanabilir. Kaçakçılık fiilleriyle birleşen kayıt dışılık, cezaların katlanarak artmasına neden olur. Örneğin, faaliyetin bildirilmemesi gibi durumlarda, basit ziyaı cezası %50 oranında artırılabilir. Eğer bu durum kaçakçılıkla birleşirse, toplam yük neredeyse 4,5 katına çıkabilir. Bu nedenle, tüm faaliyetlerin yasal defter ve belgelere uygun olarak kaydedilmesi, hem cezai yaptırımlardan kaçınmak hem de vergi adaletini sağlamak açısından hayati önem taşır.
Sahte Belge Düzenleme ve Cezaları
Sahte belge düzenlemek veya kullanmak, vergi kaçakçılığının en bilinen ve en ağır sonuçlar doğuran fiillerinden biridir. Bu tür eylemler, Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde açıkça tanımlanmıştır ve ciddi cezai sonuçları vardır. Sahte belge düzenleyen veya kullanan mükellefler hakkında, vergi ziyaı cezası genellikle üç kat olarak uygulanır. Ancak bu durum, vergi kaybının yanı sıra bir de cezai sorumluluğu gündeme getirebilir. Yani, sadece idari para cezasıyla kalmaz, aynı zamanda suç unsuru da oluşabilir. Bu tür fiillerde uzlaşma hakkı da sınırlıdır; yani, kaçakçılık fiilleriyle vergi ziyaına sebebiyet verildiğinde, bu cezalar genellikle uzlaşma kapsamına girmez. Bu nedenle, belge düzenleme ve kullanma süreçlerinde azami dikkat gösterilmeli, gerçekliğe aykırı hiçbir belgeye itibar edilmemelidir. Aksi takdirde, hem mali hem de hukuki açıdan ağır sonuçlarla karşılaşılabilir.
Özel Usulsüzlük Cezaları ve Uygulamaları
Özel Usulsüzlük Cezası Cetveli
Özel usulsüzlük cezaları, vergi mevzuatındaki usul ve esaslara uyulmadığında karşımıza çıkan yaptırımlardır. Bunlar, vergi kaybı olmasa bile, işlemlerin doğru yürütülmediği durumlarda uygulanır. Vergi Usul Kanunu'nun 353. ve 355. maddelerinde bu cezalar detaylıca ele alınır. Örneğin, bir serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlenmemesi ya da gerçek tutardan farklı düzenlenmesi gibi durumlar özel usulsüzlük kapsamına girer. Bu cezalar her yıl güncellenir, bu yüzden güncel oranları takip etmek önemli.
Tespit Sayısına Göre Ceza Miktarları
Özel usulsüzlük cezalarının miktarı, tespit edilen aykırılığın sayısına göre değişir. Diyelim ki bir denetimde, mükellefin 15 farklı müşterisine ÖKC fişi düzenlemediği ortaya çıktı. Eğer bu ilk tespitse, her bir fiş için ayrı ayrı 10.000 TL özel usulsüzlük cezası kesilir. Yani toplamda 150.000 TL gibi bir rakamla karşılaşılabilir. Eğer ilerleyen zamanlarda yapılan başka bir denetimde de benzer şekilde 20 müşteriye fiş düzenlenmediği tespit edilirse, bu ikinci tespit sayılır ve bu sefer her bir fiş için 20.000 TL'den ceza kesilir. Bu artan ceza miktarları, her bir belge türü için ve takvim yılı bazında ayrı ayrı hesaplanır.
Nihai tüketicilere kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 5.000 TL'dir.
Belge düzenleme yükümlülüğünü yerine getirmeyenler, eğer belgeyi almak zorunda olan kişi tarafından 5 iş günü içinde idareye bildirilirse, belgeyi alana ceza uygulanmaz. Ancak belgeyi düzenleyen için ceza 3 kat artırımlı uygulanabilir.
Yanlış veya eksik bildirimlerde de cezalar söz konusu olur. Örneğin, dijital ortamdaki ilan bilgilerini eksik bildiren bir mükellefe, bildirilmeyen her bir ilan bilgisi için 20.000 TL ceza kesilebilir. Bu cezaların toplamı da her bir bildirim için 10 milyon TL'yi geçemez.
Özel Usulsüzlük Cezalarında Artırım Uygulaması
Bazı durumlarda özel usulsüzlük cezaları katlanarak artabilir. Örneğin, kanunda belirtilen belgeler yerine, mevzuatta yeri olmayan başka belgeler düzenlenirse, bu belgeleri düzenleyenlere kesilecek ceza 2 kat artırımlı olur. Daha da ilginci, eğer belgeyi almak zorunda olan kişi durumu 5 iş günü içinde idareye bildirirse ve bu durum 6. tespit olarak kayıtlara geçerse, belgeyi düzenleyen kişiye 6 kat özel usulsüzlük cezası uygulanabilir. Bu durum, özellikle dijital platformlarda yapılan satış veya kiralama işlemlerinde bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde karşımıza çıkabilir. Bu tür durumlarda kesilecek ceza miktarı oldukça yüksek olabilir.
Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen belgeler yerine, mevzuatta karşılığı olmayan belgelerin düzenlenmesi ve bu durumun ilgili kişilerce idareye bildirilmesi halinde, belgeyi düzenleyen mükellefe uygulanan özel usulsüzlük cezası, belirlenen miktarın 6 katına kadar çıkabilir. Bu durum, özellikle ticari işlemlerin şeffaflığını sağlamak ve vergi kaçakçılığını önlemek amacıyla getirilmiş önemli bir yaptırımdır.
Cezalarda İndirim ve Uzlaşma Hakları
Vergi cezalarıyla karşılaştığınızda, bu durumun getirdiği mali yükü hafifletmek için bazı haklarınız olduğunu bilmek önemli. Hem vergi ziyaı cezalarında hem de usulsüzlük cezalarında indirim ve uzlaşma gibi seçenekler mevcut. Bu hakları doğru kullanmak, ödeyeceğiniz tutarı önemli ölçüde azaltabilir.
Peşin Ödeme ve Kanun Yolundan Vazgeçme İndirimi
Vergi Usul Kanunu'na göre, ikmalen, re'sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara bağlı vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının yarısını, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak ödemeyi taahhüt ederseniz, cezanın yarısı indirilir. Bu indirimden yararlanmak için, cezanın vadesinde veya belirli şartlar altında vadenin bitiminden itibaren üç ay içinde ödenmesi gerekmektedir. Bu, cezaların yarısını ödeyerek süreci hızla sonlandırmanın bir yoludur.
Tarhiyat Öncesi ve Sonrası Uzlaşma
Uzlaşma, vergi incelemesi tamamlanmadan (tarhiyat öncesi uzlaşma) veya vergi ve ceza ihbarnamesinin tebliğ edilmesinden sonra (tarhiyat sonrası uzlaşma) vergi idaresi ile mükellef arasında ceza miktarı ve ödeme koşulları üzerinde anlaşmaya varılmasıdır. Tarhiyat sonrası uzlaşma için genellikle ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde başvurmak gerekir. Bu süreç, özellikle cezanın miktarında anlaşmazlık yaşanan durumlarda faydalı olabilir. Uzlaşma talebinde bulunmak, dava açma süresini de etkileyebilir.
Cezalarda İndirim Oranları
2024 yılı için özel bir düzenleme olarak, 23.000 Türk Lirası'nı aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirim oranı %75 olarak uygulanmaktadır. Ancak, 23.000 Türk Lirası'nı aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için mükellefler, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde uzlaşma talep edebilirler. Vergi ziyaı cezalarında ise genellikle peşin ödeme ve kanun yolundan vazgeçme durumunda %25'lik bir indirim söz konusudur. Bu oranlar, vergi mevzuatındaki güncel değişikliklere göre farklılık gösterebilir, bu yüzden güncel tebliğleri takip etmek önemlidir. Vergi cezalarıyla ilgili daha fazla bilgi için vergi dairesi ile iletişime geçebilirsiniz.
Cezai İşlemlerde Zamanaşımı ve Dava Süreçleri
Vergi cezalarıyla ilgili süreçler bazen karmaşıklaşabiliyor. Bu noktada, kesilen cezaların ne kadar süreyle geçerli olduğu ve bu cezalara karşı ne gibi yasal yollara başvurulabileceği önemli hale geliyor. Özellikle zamanaşımı süreleri ve dava süreçleri, mükelleflerin haklarını bilmesi açısından kritik.
Vergi Cezalarında Zamanaşımı Süreleri
Genel kural olarak, vergi alacağının doğduğu yılı izleyen yılın başından itibaren beş yıl içinde vergi dairesi tarafından işlem yapılmazsa, vergi alacağı zamanaşımına uğrar. Bu süre, vergi türüne ve özel durumlara göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, bazı durumlarda bu süre uzayabilir veya özel kanunlarla farklı hükümler getirilebilir. Zamanaşımına uğrayan bir ceza için tahsilat yapılamaz hale gelir, ancak bu durumun tespiti ve hukuki sonuçlarının doğması için yine de belirli adımların atılması gerekebilir. Eğer ceza zamanaşımına uğramışsa bile, bu durumun resmi olarak tespiti ve tahsilatın engellenmesi için dava açılması gerekebilir.
Cezalara Karşı Dava Açılması
Vergi ziyaı cezası gibi idari işlemlere karşı dava açma hakkı bulunur. Bu davalar genellikle vergi mahkemelerinde görülür. Cezanın tebliğ edildiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde dava açılması gerekir. Örneğin, vergi ziyaı cezası için bu süre genellikle 30 gündür. Ancak, bu süre içinde vergi dairesine itirazda bulunulması halinde, dava açma süresi durur ve itirazın reddedilmesi durumunda kalan süre içinde dava açılabilir. Unutmamak gerekir ki, dava açma süresi kaçırılırsa, cezanın hukuka aykırı olduğu düşünülse bile dava yolu kapanabilir. Bu nedenle, tebliğ tarihini dikkatle not almak ve süreyi kaçırmamak büyük önem taşır. Vergi mahkemelerinde açılan davalar, genellikle cezanın iptali talebiyle olur.
Yürütmenin Durdurulması ve Tahsilat
Vergi cezalarına karşı dava açıldığında, genellikle cezanın tahsilatı dava sonuçlanana kadar kendiliğinden durur. Yani, ayrıca bir yürütmeyi durdurma kararı almaya gerek kalmayabilir. Bu durum, mükelleflerin dava süreci boyunca ek bir mali yük altına girmesini engeller. Ancak, bu durumun istisnaları olabilir veya bazı özel durumlarda yürütmeyi durdurma talebinde bulunmak gerekebilir. Eğer dava açılmazsa veya dava açma süresi kaçırılırsa, ceza kesinleşir ve tahsilat süreci başlar. Bu nedenle, sürelere dikkat etmek ve hak kaybı yaşamamak için zamanında hareket etmek çok önemlidir.
Zamanaşımı Süresi: Genellikle 5 yıldır.
Dava Açma Süresi: Genellikle 30 gündür.
Tahsilatın Durması: Dava açıldığında genellikle kendiliğinden durur.
Vergi hukuku, kendine has kuralları ve süreleri olan bir alandır. Bu nedenle, karşılaşılan her durumda profesyonel destek almak, olası hak kayıplarını önlemek açısından en doğru yaklaşımdır. Sürelerin takibi ve doğru hukuki yollara başvurulması, cezai işlemlerde mağduriyet yaşanmaması için elzemdir.
Vergi Cezalarına Uygulanan Ek Yükümlülükler
Vergi Ziyaı Cezalarında Gecikme Zammı
Vergi ziyaı cezalarıyla karşılaştığınızda, sadece cezanın kendisiyle değil, aynı zamanda gecikme zammıyla da uğraşmanız gerekebilir. Bu, ödemenin vadesinde yapılmamasından kaynaklanan ek bir maliyet. Vergi Usul Kanunu'na göre, vadesi geçen vergi ziyaı cezalarına, her ay için ayrı ayrı belirli bir oranda gecikme zammı uygulanıyor. Bu oran, Cumhurbaşkanı Kararı ile belirleniyor ve güncel olarak aylık %4,5 olarak uygulanmakta. Yani, cezayı ne kadar geciktirirseniz, ödemeniz gereken toplam tutar o kadar artar. Bu nedenle, cezaların tebliğ edildiği tarihten itibaren belirlenen süreler içinde ödenmesi büyük önem taşıyor.
Tekrar Ceza Kesilmesi Durumunda Artırım
Vergi mevzuatında, aynı fiilin tekrar işlenmesi durumunda cezaların artırılması gibi bir düzenleme de mevcut. Eğer bir mükellef, daha önce vergi ziyaı cezası kesilmiş bir fiili beş yıl içinde tekrar işlerse, bu yeni ceza tutarı %50 oranında artırımlı olarak uygulanabiliyor. Bu durum, mükellefleri kurallara uymaya teşvik etmek ve vergi kaçakçılığı gibi eylemleri caydırmak amacıyla getirilen bir önlem. Bu artırım, özellikle tekrarlayan usulsüzlüklerde mali yükü ciddi şekilde artırabilir.
Anayasa Mahkemesine Başvuru Hakkı
Vergi cezalarıyla ilgili olarak, mükelleflerin bazı durumlarda Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapma hakkı da bulunuyor. Eğer bir mükellef, vergi cezalarının veya ilgili mevzuatın Anayasa'da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerini ihlal ettiğini düşünüyorsa, belirli şartları yerine getirerek Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilir. Bu, vergi idaresinin işlemlerine karşı son çarelerden biri olarak görülebilir. Ancak bu yolun izlenmesi için öncelikle idari ve yargısal yolların tüketilmiş olması gerekmektedir. Bu süreçler karmaşık olabileceğinden, genellikle bir vergi uzmanından destek almak faydalı olacaktır.
Vergi cezalarına ek olarak getirilen yükümlülükler bazen kafa karıştırıcı olabilir. Bu ek masraflar hakkında daha fazla bilgi edinmek ve haklarınızı öğrenmek için web sitemizi ziyaret edin. Uzman ekibimiz size yardımcı olmak için hazır!
Sonuç: Vergi Cezaları ve Güncel Durum
2026 yılına girerken vergi cezalarıyla ilgili yapılan güncellemeler ve yeni düzenlemeler, mükellefler için önemli değişiklikler getiriyor. Özellikle kayıt dışı faaliyetlere karşı alınan önlemler ve buna bağlı olarak artırılan cezalar dikkat çekiyor. Bu rehberde ele aldığımız adımlar ve bilgiler, vergi yükümlülüklerinizi doğru bir şekilde yerine getirmenize yardımcı olmayı amaçladı. Unutmayın, vergi mevzuatı sürekli değişiyor ve güncel kalmak, olası cezalardan kaçınmanın en iyi yolu. Bu nedenle, mevzuattaki gelişmeleri yakından takip etmek ve gerektiğinde bir uzmandan destek almak her zaman faydalıdır. Umuyoruz ki bu rehber, vergi cezaları konusunda size net bir bakış açısı sunmuştur.
Vergi Cezası Hesaplamada Sıkça Sorulan Sorular
Vergi cezaları neden artıyor?
Her yıl, devletin belirlediği yeniden değerleme oranıyla bazı vergi cezalarının miktarları artırılıyor. Bu oran, 2024 yılı için %58,46 olarak belirlendi ve 1 Ocak 2025’ten itibaren uygulanacak. Yani, enflasyon ve ekonomik duruma göre bu oranlar güncelleniyor.
Vergi ziyaı cezası nasıl hesaplanır?
Vergi ziyaı cezası, genellikle kaçırılan verginin bir katı kadar kesilir. Ancak bazı durumlarda, örneğin kayıt dışı faaliyetlerde veya sahte belge düzenlemede bu ceza %50 artırılabilir. Yani, kaçırdığınız vergi ne kadar yüksekse, ceza da ona göre artar.
Özel usulsüzlük cezaları nasıl belirlenir?
Özel usulsüzlük cezaları, yapılan tespitin sayısına göre artar. İlk tespit için belirli bir ceza kesilirken, tekrarlandıkça bu ceza miktarı yükselir. Örneğin, ikinci tespit için 20.000 TL, üçüncü tespit için 30.000 TL gibi cezalar uygulanabilir.
Cezalarda indirim veya uzlaşma hakkım var mı?
Evet, var. Cezaların yarısını ödeyerek veya kanun yollarından vazgeçerek indirim alabilirsiniz. Ayrıca, vergi dairesiyle uzlaşarak da ceza miktarını düşürmeniz mümkün. Ancak bu haklardan sadece biri kullanılabiliyor.
Vergi cezalarına gecikme zammı uygulanır mı?
Vergi ziyaı cezalarına gecikme faizi değil, gecikme zammı uygulanır. Eğer cezayı zamanında ödemezseniz, her ay için %4,5 oranında gecikme zammı eklenir. Bu oran Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenmiştir.
Vergi cezaları için dava açarsam ne olur?
Vergi cezasına dava açtığınızda, dava sonuçlanana kadar cezanın tahsilatı durur. Ayrıca, ceza zamanaşımına uğrasa bile dava açıp iptalini isteyebilirsiniz. Zamanaşımı, tahsilatı engellemese de dava hakkınızı saklı tutar.

